25 Kasım 2010 Perşembe

Sean May


Kolej basketbolu sevenlerin çok yakından tanıdığı ancak ülke dışında haberlere çıksa tanınmayacak kolej oyuncuları vardır. Amerikalı oyuncuların global olarak ünlü olmasının lider platformu NBA'de bir oyuncu kendini gösteremiyorsa istediği kadar kolej basketbolu ilahı olsun sadece ABD'de tanınıyor. Sean May de bu denklemde en alt sıralarda yer almasa da NBA'de kendinden çok bahsettirmediği için ABD dışında fazla tanınmayan bir oyuncu.

May'in Üniversitede North Carolina'ya gitmesi de ayrı bir hikaye. Aslen Bloomington Indiana'lı bir yetenekseniz o çevrede Indiana, Purdue veya en uzak Chicago civarlarında bir okulda bulursunuz kendinizi. Sean May'in sürpriz bir şekilde Carolina'ya gitmesi de o dönem lise ve üniversite basketbolunu takip edenleri şaşırtmıştı.

2005 yılındaki University of North Carolina takımının pivotu olan May'in takım arkadaşlarından bazıları Raymond Felton, Rashad McCants, David Noel ve yedek olmasına rağmen o sene draftta 2.sırada seçilen Marvin Williams'dı. Bu oyuncuların çoğu tanınan oyuncular olsa da kolejdeyken tanınmayan May performans olarak öne çıkıyordu. O seneki takım beklendiği üzere NCAA Final-4'unda final oynamış, Deron Williams'lı, eski Galatasaray'lı Dee Brown'lı Illinois'u yenerek şampiyon olmuştu. May Final-4 MVP'si seçilmişti, o yılki Illinois'un hikayesi de ayrıca incelenebilir.

Kolej oyuncularının NBA'deki başarısını öngörmek herhalde sosyolojinin konusuna giriyor. Bunu öngörebilenler bu işten para kazanan draft analistleri, NBA scoutları olsa da draft tarihine bakıldığında sürprizler beklenenlerin fazlasıyla dışında. Bunu da ayrıca incelemek lazım.

May, MVP seçildiği yıl 2005 draftında 13.sırada üniversitesiyle aynı eyaletin takımı olan Charlotte tarafından seçildi.

Fiziğinin 'kalıplı'nın üst sınırı olan şişmana yakın olmasıyla birlikte bir 5 numara için gerekenden kısa olması (2,03m) onun ileride yaşayabileceği güçlükleri daha kolejdeyken ortaya çıkartmıştı. NBA'de de hiçbir zaman 5 numara olarak anılmadı, oversize 4 numara olarak tanımladılar kendisini. Yine de başarılı olacağına inanılanlardandı ancak bitmek bilmeyen sakatlıklar önce Charlotte'u, daha sonra Sacramento'yu en son da New Jersey'i vazgeçirdi bu eski NCAA MVP'sinden...

Babası da eski bir basketbolcu olan May'in sırtı dönük oyunu oldukça başarılı. Özellikle eskiden beri potaya yakın yerlerden kolayca bitirdiği bir baby hook'u vardır, pozisyon almasını da iyi bilir, bu durumda en büyük dezavantajı kendisinden genellikle daha uzun olan pivotlara karşı yaşar. Uzun oyuncu için elleri harikadır, Oğuz Savaş'a oranla sırtı dönük oyunu çok sevmesine karşın NBA range'inde de üçlüğü vardır. Yine de refleks olarak üçlüğü koklayan uzunlardan olduğu söylenemez (bkz: Lavrinovic).

Ribaunt kabiliyetinde sadece kalıbının değil ellerini doğru kullanmasının da payı olduğunu söyleyebiliriz, çünkü May süper atletik özelliklere sahip bir uzun değil (en zayıf yanı da bu zaten), kalabalığın arasında diğerlerini itip kakarken kendisini görseniz de aynı kalabalığın üstünden ribauntları toplarken görmeniz çok olası değildir.

Fenerbahçe'de Vidmar'ın yokluğuna tampon yapacak bir oyuncu değil aslında May. Eğer böyle bir oyuncu takımınızın parçasıysa onu kadro derinliğinden öte ana stratejinizin bir parçası olarak düşünebilirsiniz. Fenerbahçe'nin bu sezonki mevcut şartları, hele de şu anda takım doludizgin giderken, buna izin veremez. 4 numarada bu kadar oyun bilgisi çok ama aslında doğal olmayan bir 4 numara yerine daha atletik, top kesme canavarı bir uzun seçilebilirdi takıma, Fenerbahçe eğitimli ve oyunu bilen bir uzunu seçti. Basketbol IQ'su ve bilgisiyle sağlıklı olduğu takdirde katkıları umuyorum ki çok olacaktır.

Bekleyip göreceğiz...

1 yorum:

  1. Detaylı bilgi için çok teşekkürler, gerçekten çok güzel bir çalışma hazırlamışsınız. Emeğinize sağlık... Ben de Sean May'e karşı önyargılı olmamak gereğini düşünüyorum. Özellikle Olympiakos deplasmanının son çeyreğinde çok büyük katkı yaptı. Yetenekleri biraz kısıtlı olmasına karşın yüreğiyle takım için savaşması bile bence yeterli :)

    YanıtlaSil